Bankadan yapılan açıklamaya göre, DenizBank, sendikasyon kredisini yüzde 134 oranında yenileyerek 845 milyon dolara yükseltti. 22 ülkeden 48 katılımcıyla gerçekleşen işlem, bu senenin ikinci yarısında gerçekleştirilen en büyük ve en geniş katılımlı sendikasyon kredisi oldu. İşlemde afet bölgesindeki çiftçilerin ve yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanı sürdürülebilirlik performans hedefleri olarak yer aldı.
Banka, sendikasyon kredisinin kullandırılacağı projelerin de dahil olduğu sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarını, 30 Kasım-12 Aralık’ta Dubai’de düzenlenecek iklim konferansı COP28’de paylaşacak.
Emirates NBD Capital, Mashreqbank, Standard Chartered Bank ve The Commercial Bank koordinatörlüğünde gerçekleşen işlemde Emirates NBD Capital, Mashreqbank, SMBC Group ve Standard Chartered Bank ESG (Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim) Koordinatörü olarak yer aldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, DenizBank olarak, Türkiye’nin sürdürülebilir dönüşümünü kolaylaştırma misyonuyla hareket ettiklerini ve sağladıkları finansman ve verdikleri krediyle değil, ürettikleri teknoloji ve kurum içi kapsayıcılık politikalarıyla da bu yaklaşımı benimsediklerini belirtti.
Yeniledikleri sendikasyon kredisi ile de gelecek için önemli iki konuya odaklandıklarını aktaran Ateş, “Birincisi, ülkemizdeki tarım arazilerinin büyük bölümünün bulunduğu afet bölgesindeki çiftçilerimizi ayağa kaldırmak ve bu bereketli topraklarda tarımsal üretimin devamlılığını sağlamak üzere ilave kaynak yaratmak. İkincisi, ülkemizin karbon nötr olma hedeflerini de desteklemek üzere, yenilenebilir enerji yatırımlarına destek sunmak. Gelecek kuşaklara karşı üstlendiğimiz sorumluluğumuzla verdiğimiz bu taahhütlere uluslararası piyasalar tarafından gösterilen güven, motivasyonumuzu daha da artırıyor. 845 milyon dolarlık yeni sendikasyon kredimiz ile bankamızın ekonomiye kazandırdığı taze kaynak miktarı 2023 başından bu yana 2 milyar doları aştı.” ifadelerini kullandı.
“Dünyamızın yüzde 70’i sularla kaplı, bunların yüzde 2,5’i tatlı su ve sadece yüzde 1’i insan kullanımı için ulaşılabilir. Su kaynakları üzerindeki iklim krizi kaynaklı baskı, su ile bağlantılı tarım, enerji, hayvancılık, turizm gibi sektörlere de sirayet ediyor. Bu nedenle, canlı popülasyonunu tehdit eden plastik atık kirliliği de dahil olmak üzere bu konuyu bütüncül olarak sahipleniyoruz. Geçtiğimiz ağustos ayında, karbon ayak izi yönetimi konusunda teknolojik çözümler geliştiren girişimimiz Erguvan’a yaptığımız yatırım da yine doğal kaynakların korunması ve iklim risklerinin yönetimi konusundaki kararlılığımızın bir göstergesi. Sürdürülebilirlik odaklı bütün bu çalışma ve taahhütlerimizi, aralık ayında, hissedarımız Emirates NBD iş ortaklığında Dubai’de gerçekleşecek iklim konferansı COP28’de dünya kamuoyuyla paylaşacak olmaktan da ayrıca mutluluk duyuyoruz. İşlemimizin hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.”